Söz konusu "soğutma" olduğu zaman işletmelerin tercih edebileceği onlarca farklı materyal ve ham maddeden bahsedebilmek mümkün. Ancak soğutma yaparken kullanılacak malzemeyi seçerken dikkat edilmesi gereken en önemli kriter "termal iletkenlik" verimliliği olmalıdır. Tercih edilen ham madde ısıyı ne kadar hızlı absorbe ederse o kadar iyi bir soğutma performansı elde edilebilir. İşte tam da bu sebeple alüminyum, soğutucu yapımında kullanılan bir numaralı ham madde olarak karşımıza çıkıyor.
Isı iletkenliği çok yüksek olan alüminyumdan imal edilen soğutucular kurumsal işletmeler tarafından büyük ölçekli soğutma sistemlerinde kullanıldığı gibi, ev tipi bilgisayar ve dizüstü modellerindeki işlemci soğutucularında da tercih ediliyor.
İşte termal iletkenlik dendiği zaman akla gelen ilk madde olan alüminyumun bu kadar çok tercih edilmesinin nedenini ise yazımızı okumaya devam ettikçe daha iyi anlayacaksınız.
Malum termodinamik yasaları gereği sıcaklaşan hava yükselir ve sıcak ortamdan düşük sıcaklıktaki ortama transfer olur. Alüminyum soğutucular oldukça iyi bir ısı iletkeni olan alüminyumdan imal edilen, radyatör şeklinde tasarıma sahiptir ve ısıyı emme yeteneği sayesinde ortamın soğutulmasını sağlar.
Elektronik sistemleri oluşturan parçaların her biri enerjiyi ısıya dönüştürür ve ortamın ısınmasına yol açar. Sistemlerin düzgün ve sorunsuz çalışması için bu sıcaklığın dışarı atılması veya soğutulması gerekir. Bu sayede aşırı ısınmanın sisteme zarar vermesinin önüne geçilebilir. Sırf bu sebepten dolayı üreticiler sıcaklığın yukarı doğru yükselmesini engelleyecek şekilde tasarımlar geliştirirler.
Ancak çoğu zaman bu tasarımlar da yeterli soğutma kapasitesine sahiptir. Bu noktada devreye alüminyum soğutma bileşenleri girer ve zaman zaman fanlardan da yardım alarak bileşenleri soğuturlar. Bilgisayar işlemcileri ve ekran kartları en yaygın kullanım alanları arasındadır. Alüminyumdan imal edilen soğutucular yardımıyla sistemlerin sorunsuz çalışması sağlanır.
Eğer alüminyum soğutucular olmasaydı bakır veya gümüş gibi farklı malzemelerden imal edilen soğutucuları kullanmak zorunda kalabilirdik. Bu da soğutucu kaynaklı maliyetlerin artmasına yol açabilirdi. Neyse ki alüminyum sayesinde hem uygun maliyetli hem de uzun ömürlü soğutucular üretebilmek mümkün.
Daha önce de bahsettiğimiz üzere ısı enerjisi fazla olan yerden az olan yere doğru iletilme eğilimindedir. Bu, termodinamiğin ikinci yasasıdır. Alüminyum soğutma bileşenleri de bu yasadan faydalanırlar ve iki sistem arasındaki sıcaklık farkını avantaja çevirirler.
Yoğun kullanım esnasında sistemler ısınır ve bileşenler arasındaki sıcaklık farkı değişiklik gösterir. Bilgisayar işlemcisi ve fan üzerinden örnek verecek olursak, işlemci çok ısınır ve sıcaklığını alüminyum soğutucuya iletir. Arasından hava geçecek şekilde ince ve geniş yüzeyler şeklinde tasarlanan soğutucu, fan yardımıyla havayı soğutur ve tekrar işlemciye geri üfler. Böylece soğutma işlemi gerçekleşmiş olur.
Alüminyum soğutucu bileşenlerini incelerseniz hepsinin en büyük ortak noktasının yüzeyle mutlaka temas edecek şekilde tasarlandıkları olduğunu göreceksiniz. Bu sayede ısınan yüzeyden alüminyum profile sıcaklık aktarımı çok hızlı bir şekilde sağlanabilir. Tabii yüzde 100 temas her zaman mümkün olmayacağı için termal macunlardan da yardım alınır. Yine işlemcilerden örnek verecek olursak termal macunlar sayesinde işlemciden yükselen ısı hiç kayıp vermeden soğutucuya iletilmiş olur.
Ayrıca dikkat ederseniz alüminyum soğutucuların geniş bir yaprak şeklinde tasarlandığını da fark edeceksiniz. Bu sayede yüzey alanı genişlemiş olur ve kanallar arasından havanın rahatça geçmesi sağlanır. Isı enerjisini daha hızlı absorbe edebilmek böylece mümkündür.
Sıcaklığın kontrol altında tutulması gereken hemen her alanda alüminyum soğutuculardan faydalanılabilir. Sanılanın aksine bu soğutucular yalnızca havayı değil, yağ ve su gibi farklı maddeleri de soğutmakta kullanılır. Arabalarda karşılaştığımız yağ soğutucu ve radyatörler bunlara örnek olarak verilebilir.
Günlük hayatta ise alüminyum soğutucular en çok bilgisayar işlemcilerini soğutmak için kullanılan fanlarda karşımıza çıkar. Bu fanlardan üflenen soğuk hava alüminyumdan yapılan yaprak şeklindeki kanalların içinden geçerek işlemcinin sıcaklığını düşürür. Haricinde kurumsal ölçekte sanayi tipi birçok makinenin soğutulmasında, soğutucu ünitelerde ve soğuk odalarda yine alüminyum soğutuculara denk gelebilmek mümkündür.
Çok iyi bir termal iletken olduğu için soğutma işlevini üstelenen hemen her parçadan alüminyumun kullanılması gayet olağandır.
Bunun en temel sebebi alüminyumun çok iyi bir termal iletken olmasıdır. Diğer tüm ham maddelerle kıyaslandığında bakır ve gümüşten sonra en iyi iletken olarak karşımıza alüminyum çıkar. Peki neden bakır veya gümüş yerine alüminyum tercih ediliyor diye soracak olursanız, bunun en temel sebebi maliyet ve ağırlıktır. Bu sebeple alüminyum çok daha pratik bir seçenektir.
Kıyaslamak gerekirse alüminyumun iletkenlik değeri 235 W/(m·K) seviyelerine kadar çıkabilir. Çelikte ise bu yalnızca 16 W/(m·K) olarak kaydedilmiştir ki bu çok düşüktür. Diğer ham maddelerde de durum çok farklı değil. Alüminyum mükemmel bir ısı iletkeni olduğu için sıcaklığın hızlıca absorbe edilmesi gereken uygulamalarda kullanılır. Elektronik aletler, bilgisayar bileşenleri ve LED aydınlatma çözümleri bu noktada akla gelen ilk örnekler arasındadır.
Özellikle LED'ler çok yüksek sıcaklıklara ulaşabilirler ve soğutulmaları için alüminyumdan daha verimli bir malzeme daha yoktur. Keza bilgisayar işlemcileri ve ekran kartları da yapıları gereği yüksek ısıda çalışırlar. Özellikle ağır işlemler gerçekleştirirken sıcaklığın işlemciye zarar verecek seviyeye ulaştığı sık görülür. Bu gibi durumlarda devreye giren alüminyum soğutucular sayesinde bilgisayarların zarar görmeden çalışması mümkün olur.
Termal iletkenliğin yanı sıra alüminyumu soğutucularda tercih sebebi haline getiren başka avantajları da var elbette. İlk olarak alüminyumun yoğunluğunun görece olarak düşük olduğunu (yaklaşık 2.7g/cm³) belirtmek gerek. Bu da bakıra kıyasla alüminyumun daha hafif olduğu anlamına gelir. Ağırlığın mümkün mertebe düşük tutulması ihtiyacının duyulduğu alanlarda alüminyum bu sebeple tercih edilir. Mobil cihazlar, uzay ve havacılık gibi sektörler bu noktada örnek gösterilebilir.
İkinci olarak alüminyuma çok daha zahmetsiz ve kolayca şekil verilebilir. Karmaşık şekilli radyatörler üreterek işletmeler kendilerine has soğutucu çözümlerine kavuşabilirler. Diğer ham maddelerin işlenebilirlik yeteneği kısıtlı olduğu için alüminyum burada da emsallerinin önüne geçmeyi başarıyor.
Öte yandan alüminyumun korozyona, pas ve kırılmaya karşı direnci uzun vadede gayet kabul edilebilir seviyededir. Alüminyum radyatörler uzun yıllar boyunca sorunsuz kullanılabilir. Tabii muhtemel zedelenme ve aşınmaların önüne geçmek için alüminyum yüzeye anotlama işlemi yapmak muhtemel sorunları ortaya çıkmadan engellemenizi sağlar. Koruyucu, hafif bir film işlevini gören anot tabakası sayesinde alüminyumun ömrü çok daha uzayacaktır. Çizilme, eğilme ve bükülmelere karşı direnç kazanacaktır.
Berk Zamak olarak alüminyum soğutma bileşenleri başta olmak üzere alüminyumun ham madde olarak kullanıldığı birçok parçanın üretimini gerçekleştiriyoruz. Yüksek kaliteli ve dayanıklılığıyla öne çıkan bu parçaları ihtiyaç duyacağınız çeşit ve büyüklükte üretmeye hazırız.
Alüminyum soğutucuların yanı sıra metallerle alakalı hemen her türlü hizmeti kurumsal ve kobi müşterilerimize sunuyoruz. Mevcut referanslarımıza web sitemizden ulaşabileceğiniz gibi merak ettiğiniz sorular varsa bize iletişim formu aracılığıyla da ulaşabilirsiniz. Berk Zamak müşterileri arasında sizleri de görmek bizi memnun edecektir. Üstelik böylece siz de kaliteye uygun fiyatla ulaşmış olmanın keyfini sürebilirsiniz.
